ARACINI AGRESİF KULLANANLAR DAHA FAZLA SİGORTA PRİMİ ÖDEYEBİLİR!

Trafik sigortası ve kaskoda kullanım alışkanlığına göre prim ödeme uygulamaları başladı. Avrupa ve ABD’de başlayan uygulama kapsamında, risk primleri araç üzerindeki sensörler vasıtasıyla sürücülerin aracı kullanım şekline göre belirleniyor. Benzer uygulamalar Türkiye’de de yavaş yavaş kullanıma giriyor. Falcons Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Onuş, aracını agresif kullanan sürücüye daha yüksek prim bedelli, sakin kullananlar için ise düşük prim bedelli poliçelerin yaygın şekilde kullanımının artık çok yakın olduğunu belirtti.

Vedat Onuş | Falcons Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı

Yeni nesil teknoloji uygulamalarıyla öne çıkan elektrikli ve otonom araçlar, üzerlerinde bulunan sensör, radar, kamera ve internet bağlantıları sayesinde birçok sürüş verisinin detaylı şekilde toplanmasına imkân sağlıyor. Maliyetleri ve riskleri düşürmek isteyen sigortacılık sektörü ise bu verilere dayanarak araç sahiplerinin kullanım alışkanlıklarına göre trafik sigortası ve kasko poliçesi hazırlamaya başladı.

Falcons Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Onuş, bu tür poliçelerin Avrupa ve ABD’de kullanılmaya başlandığını, kişiye özel ve gerçek zamanlı veriyle şekillenen sigortaların Türkiye’de de önümüzdeki süreçte yaygınlaşabileceğini belirtti.

Sensörler araçlardaki tüm sürüş verilerini topluyor

Onuş, söz konusu uygulamanın, araç sürüş verilerinin kullanılarak risk profili ve sigorta priminin hesaplanmasına dayandığını anlatarak, “Araçlarda bulunan sensörler aracın hızı, frenleme gücü, hızlanma ve viraj alma gibi hareketlerin verilerini toplayabiliyor. Bu sayede aracın seyahat boyunca nasıl kullanıldığını gösteren bir profil ortaya çıkıyor.” bilgilerini paylaştı.

Tehlikeli kullanan ve hız yapan araç sahipleri yüksek bedelli prim ödeyebilir!

Sürüş alışkanlıklarında normalin dışında veriler görülen araç sahiplerinin daha dikkatli olması gerekebileceğinin altını çizen Onuş, şöyle konuştu:

“Örneğin ani frenleme ya da hızlanma yapan, hız limitlerini sürekli aşan, keskin dönüş hareketleri yapan ve aracın güvenlik donanımlarının çalışmasına neden olacak şekilde kullanan sürücüler, daha yüksek trafik sigortası veya kasko bedeli ödeyebilir.

Bu durum kullanıma bağlı olarak yeni poliçe döneminde daha düşük fiyatlı hale de dönebilir. Bununla birlikte sürücülerin aracı kullanım sayısına göre ek prim indirimleri de uygulanabilecek. Bu tür sigorta poliçeleri, güvenli sürüşü teşvik ederek trafikte güvenliği artırabilir ve kaza sayısını azaltabilir. Böylece sigorta şirket için düşük risk, otomobil kullanıcısı için düşük maliyet oluşabilir.”

Elektrikli araçlar yaygınlaştıkça pazar daha da büyüyecek

Onuş, sürdürülebilirlik ve yeşil ekonomi mevzuatları gereği, elektrikli araçların çoğalmasının sonucu olarak da bu tür sigorta uygulamalarının gelecek 10 yılda daha da yaygınlaşabileceğini söyledi. Karbon nötr hedeflerine yaklaşıldıkça gerçek zamanlı veriye dayalı kişiselleştirilmiş sigorta pazarının büyüyeceğini aktaran Onuş, “Zaman içinde kullanım alışkanlıklarının doğrudan prime yansıdığı görüldükçe bu poliçelere talep daha da artacak.” dedi.

“Kişisel verilerin paylaşılmasında şeffaflık önemli”

İlk aşamada sürücülerin, kişisel verilerinin paylaşılması konusunda bazı endişelerin doğabileceğine dikkati çeken Onuş, gizlilik politikaları ve veri kullanımı hakkında şeffaflığın sağlanması gerektiğinin altını çizdi.

Nisan ayında yürürlüğe giren yeni trafik sigortaları yönetmeliğindeki düzenlemeye göre, elektrikli araçlara yüzde 10 indirim uygulanabileceğini belirten Onuş, bu tür teşviklerin devam etmesini beklediklerini de sözlerine ekledi.

FALCONS SİGORTA, ALMAN SİGORTA VE REASÜRANS DEVİ AKTİV ASSEKURANZ İLE BÜYÜYECEK

Türkiye’nin en büyük sigorta acentelerinden Falcons Sigorta, Türkiye, Almanya ve Avusturya’da yaklaşık 170 çalışanı ile hizmet veren Droege Holding GmbH’in iştiraki ve Avrupa’daki en önemli Reasürans şirketlerini arkasına alan Aktiv Assekuranz Sigorta ile iş birliğine gitti. Falcons Sigorta, bu iş birliğiyle Aktiv Assekuranz Sigorta’nın teminat gücüyle lojistik sigortası sektöründe pazar payını artırmayı hedefliyor.

Türkiye’nin en büyük sigorta acentelerinden Falcons Sigorta, Almanya’nın en büyük lojistik sektörü sigorta ve reasürans şirketlerinden olan Aktiv Assekuranz Sigorta ile birleşme kararı aldı.

Falcons Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Onuş, iş birliğine ilişkin değerlendirmesinde, Aktiv Asssekuranz’ın küresel çapta geniş bir ağa sahip olduğunu belirtti. CMR/FFL ve nakliyat sigortası alanında bir sigorta aracısı olan Aktiv Sigorta’nın, Türkiye’de daha önce verilmeyen teminatları da verdiğine dikkati çeken Onuş, “Bu iş birliği sonrası çok daha büyük bir teminat gücüyle hem daha çok sigortalıya ulaşıp poliçe adedini artıracak hem de çok daha büyük montanlı poliçeler üretebileceğiz. Müşterilerimize ise daha doğru primlerle daha kapsamlı teminatlar sunarak sektörlerinde rekabet avantajı sağlayacağız. Böylece özellikle lojistik sigortasında orta ve uzun vadede pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

Türkiye Portföyü Falcons ile büyüyecek

Aktiv Assekuranz Sigorta Türkiye Genel Müdürü Ramazan Kurşun ise yapılan iş birliği ile operasyon hızının artacağını vurgulayarak, “Aktiv Assekuranz Sigorta Türkiye portföyü, bu iş birliğiyle daha da genişleyecek, böylece uluslararası taşımacılık alanında önemi giderek artan Türkiye pazarında, geniş kapsamlı ve sigortalıya prim avantajı sağlayacak olan poliçeler üretebileceğiz.” diye konuştu.

Falcons Sigorta’nın deneyimli personel kadrosu ile birleşimden doğacak güce de dikkati çeken Kurşun, bu birleşmenin Türkiye’ye verilen önemin ve bağlılığın bir kanıtı olduğunu dile getirdi.

Kurşun, Aktiv Assekuranz Sigorta’nın, Türkiye’de belirli branşlarda sadece Falcons Sigorta’ya özel ürünler sunacağını, bu ürünlerin kapsamının ise önümüzdeki süreçlerde belirleneceğini sözlerine ekledi.

DEPREM BİLİNCİ KADAR SİGORTA BİLİNCİ DE ÖNEMLİ!

28.02.2023

Türkiye’yi derinden sarsan deprem sonrası, bölgenin yeniden inşası ve barınma krizinin önüne geçilebilmesi hususunda konut ve deprem sigortaları da tartışılmaya başlandı. Türkiye’de sigortalılık oranlarının düşük olması, vatandaşların bireysel girişimlerinde zorlanmasına sebep olabilir. Türkiye’nin önde gelen sigorta acenteleri arasında yer alan Falcons Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Onuş, “Felaketler sonrası yeniden inşa sürecinin başarılı olması için sigorta bilincine ihtiyacımız var. Sadece zorunlu deprem sigortası hasarların karşılanması için yeterli değil.” uyarısında bulunuyor.

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler nedeniyle on binlerce kişi hayatını kaybederken yıkık, acil yıkılacak ya da ağır hasarlı bina sayısı 150 bine yaklaştı. Onlarca milyar dolarlık maddi zarara yol açan ve Türkiye tarihinin en büyükleri arasında yer alan bu depremler, binaların dayanıklılığı kadar deprem ve konut sigortalarının da gündemin ilk sırasına çıkmasına sebep oldu.

Falcons Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Onuş, depremlere hazırlık açısından binaların sağlamlığı ve yönetmeliklere uygun inşa edilmesi kadar, felaket sonrası yeniden inşa sürecinde oluşacak zararın karşılanmasının da büyük önem taşıdığını vurguladı.

DASK’ta üst sınır 640 bin TL, konut sigortasında sınır yok

Onuş, Türkiye’nin güneydoğusunda büyük yıkıma yol açan depremler sonrası, yeniden inşa faaliyetlerinin yıllar sürebileceğini ve ciddi bir maliyete yol açacağını belirtti. Deprem ve konut sigortasının, yaraların sarılması sürecinde büyük önem taşıdığını söyleyen Onuş, “Depreme dayanıklı binalar yapalım ama sigortasını yaptırmayı da ihmal etmeyelim. Aksi takdirde kamuya ve bina sahiplerine çok büyük bir mali yük biniyor.” dedi.

Onuş, zorunlu deprem sigortasının binadaki hasarın belirli bir kısmını karşıladığını, DASK’ta 2023 için üst sınırın 640 bin lira olduğunu aktardı. Yapıların “kaba inşaat” olarak tabir edilebilecek kısmını teminat altına alan zorunlu deprem sigortası, vatandaşın tüm zararını karşılamaya yetmiyor. İsteğe bağlı konut sigortasının ise tüm riskleri teminat altına aldığını ve üst sınırı bulunmadığını vurgulayan Onuş, deprem sigortası oranının, büyük bir depremin beklendiği Marmara Bölgesi’nde yüzde 64 olduğunu, isteğe bağlı konut sigortası oranının ise çok daha düşük seviyelerde kaldığını belirtti.

“Sanayi alanları, iş yerleri ve araçlar da teminat altın alınmalı”

Onuş, yerleşim alanlarının büyük bir kısmının fay hatlarına yakın olduğu Türkiye’de, sigortalanabilir konutların tamamının deprem ve konut sigortası yaptırması gerektiğine dikkati çekti. Sanayi alanları, iş yerleri ve araçların da deprem teminatlı sigorta kapsamına alınmasının çok önemli olduğunun altını çizen Onuş, şunları da kaydetti:

“Bunun için deprem bilinci kadar sigorta bilincini de geliştirmek zorundayız. Deprem sigortası ve konut sigortası birbirini tamamlıyor. DASK yalnızca binadaki zararı karşılarken konut sigortası, evdeki her şeyin zararını tazmin edebiliyor. Evi ve içinde bulunan tüm eşyaları deprem, hırsızlık, yangın, sel veya su baskını gibi risklere karşı teminat altına alıyor.

Depremi önleyemeyiz ancak sağlam binalar inşa eder ve sigorta yaptırırsak depremi büyük bir tehdit olmaktan çıkarabiliriz. Depremde konutu hasar gören ve eşyaları kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımızın gündelik yaşama bir an önce geri dönebilmesi gerekiyor. Bunu için de maddi zararın tamamının tazmin edilmesi çok önemli.”